! Blogu olmayanlar ! ANONİM kısmını işaretleyip yorumunuzu yazabilirsiniz.

19 Şubat 2015 Perşembe

esma ajandasından....

* kışın ekşi yüzünün altında beslenir bahar tebessümü..demek her zorluğun yanındadır kolaylık..iki mevsimlik şahidi var ayetin: "İnne mea'lusri yüsra..."

*kafasını koyacak secdeyi bilenlere ne mutlu..
 secdeye koyacak kafayı bulanlara ne mutlu...

*taşin katılığı kendinden değil,"katı ol!" emri karşısındaki sonsuz itaat yumuşaklığındadır. karşısında taşların yumuşadığı Musa asası bu gerçeği gösterir...

*yaraya sağır olunca insan, şiire de sağır oluyor insan. atilla ilhan haklı: " bazıları şiir sevmez. çünkü onların yaraları yoktur, yaraladıkları vardır."

*hayat ağacının dalından düşene kadar acemiliğimiz bitmeyecek. çünkü " insan dünyanın en genç olgunlaşan meyvesi.." (peyami safa)

*nazan bekiroğlu, alemlerin Rabbince muhatap seçildiğimizi hatırlayarak paha biçilmez kıymetimizi hatırlatıyor: " hitap, muhataba biçilen kıymettir.."

*yeryüzünün öğretmeni olabilmek için, gökyüzünün öğrencisi olmak gerekiyor." aliya izzetbegoviç dün haklıydı..bugün de...

*"geceye yenilmeyen bir insana ödül olarak bir sabah, bir gündüz ve bir güneş vardır." sezai karakoç' a bu gece kıyama kalkarak hak vermeli..

*"uçurumları sevenin kanatları olmalı"ymış..ayrılık uçurumların hükmettiği yeryüzünde kalbimizin ebede aşkını kanat diye takınmak için son gün..

* mustafa islamoğlu' nun " tevbe özeleştiridir. kendisini hesaba çeken, başkalarınca hesaba çekilmekten kurtulur." deyişi üzerinden günler geçtiyse de , hesaba çekilecek olmak hala gündemimizde..

*" içinizde giderilemeyen uzaklara bakma isteği"ne dikkat çekiyor cem kızıltuğ..esmaya kapı aralamıyorsa yakınlıkları sahte bilmeli...



oysa kaç kitabı içinde barındırıyormuş bu ajanda..kaç yazarı göğsüne sığdırmış..elimden bırakamıyorum..işaretlediklerime dönüp dönüp yeniden göz atıyorum..bu senenin favorisi bu içime güneş gibi doğan esma ajandası oldu..yukarıda paylaştığım birkaç hazineyi sindirmek için dün gece yine çocukların uyumasını bekledim..bir tarafta yağan kar, gece lambasının ışığı diğer yanda ballı, tarçınlı, karanfilli sıcacık süt..tefekkür için daha güzel bir ortam olamazdı..
ayrıca güzel bir tevafuk daha oldu..kapıları açmak öyküsünün baş kahramanı zehra..dünyada en sevdiğim ben de olmasından memnun olduğum üç değerden biri ismim..ve ismimi böyle güzelliklerde görebilmek de ayrı nimet..şükürler olsun tüm güzellikleri yaradan Rabbime...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Blogu olmayanlar..!
ANONİM kısmını işaretleyip yorumunuzu yazabilirsiniz