kitaplardan ayrı kalamam...

ara ara, hayatıma katkıları göz ardı edilemeyecek derecede olan kitaplarımdan bahsetmek istiyorum..

Değerli yazardan muhteşem inciler..Sadece bayan sahabelerden, kadın sultanlardan sabır dersleri..ibretler..maneviyat, vakar ve tevazu örnekleri...

yine Muhterem hocamızın kitaplarından..yaklaşık 15 yıl  belki çok daha önce yazdıkları..günümüzü anlatıyor..bakış açımıza katkısı oldukça fazla...

Senai Demirci..anlatımı huzur veriyor..arada bir okumak iyi geliyor bana..

sosyolojik anlamda kendilerinden çok farklı bilgiler öğrendiğim İdeal yazarlarım: Fatma Barbarosoğlu  ve Nazife Şişman..kolilerde saklanan şuan düzenleyemediğim çok kitapları var..görünürde olanlardan...

 tasavvuf anlamında...Ömer Tuğrul İnançer, Sadık Yalsızuçanlar ve M. Nusret Tura...sözcüklerle anlatılacak gibi değiller..kalp dili ve huşu lazım..

öyküde Mustafa Kutlu...tüm kitapları mevcut...

biyografik kitaplarda hayatımda önemli bir yere sahip..birkaçı..

ve şimdilik son yazar Emine Işınsu..

farklı zamanlarda inşallah yeni kitap ve yazarlardan bahsetmek istiyorum..
huzurlu işler...

sağlıklı sabahlar... :)

mutluyuz siz de mutlu olun..dairede tüm çalışanlar olarak sağlıklı beslenme yolunda sağlam adımlar atıyoruz.. N. Hanım' ın bu sabah hazırladığı kahvaltı.. yeşil-siyah çaylarımızın dumanı üstünde.. iş çıkışları da doğruca spora...sağlıklı beden sağlıklı çalışma demek..

ellerine sağlık N. Hanım..tavsiye ederiz...

BİRLİKTE KİTAP OKUYALIM MI YENİDEN....

sevgili Acemi Bloger ' in teklifi ile "birlikte okuyalım mı?" etkiliğine devam edelim istedik.. Fatih Çıtlak' ın bir kitabını okuyalım dedik..ben de Huzur Defteri var..isteyen herkese blogumuz açık..

kitaplara sarılmak...

eşimin kitaplığından hatta yazar koleksiyonlardan birkaç fotoğraf...tarzlarımız biraz ayrı olsa da ortak noktada buluşabiliyoruz....

hayırlı sabahlar dostlar...

hafta sonu tatiline pazartesiyi de katmak zorunda kaldım..işe yeni başlıyorum yani bu hafta..dolu hatta dopdolu birkaç gündü her zamanki gibi. kısa kısa fotoğraflarını sıralayım..
küçücük teneke kutular ve mis gibi kokan zeytinyağlı sabun..güzel bir ikili olmuşlar..kız kardeşime, 365 Günlük'e, Z. Hanım' a ve bana..

 ve kayınpederimin hediyeleri...bir sürü kahve..

mutluluk sebeplerim bunlarla kalmadı..üç gün içerisinde geceleri kitaplarla hemhal oldum..ben anlattım onlar dinledi beni..sonra hep onlar konuştu ben dinledim..onlar konuştukça susmayı daha çok sevdim ve okumayı..biraz İskender Pala ile Divan Edebiyatına, AŞK 'a daldım..makalelerle yeni ufuklara sefere koyuldum..

ve dün gece yeni bir kitaba başladım..her yeni kitabıyla farklı bir nağme olarak beynime kazınan Senai Demirci' nin Beş Vakit İnsan...bir de İtibar Dergisinde kalan makaleler...güzel oldu..verimli oluyor elhamd..
öğrenmekten başka çıkışımızın olmadığı bu zamanda her şeye vakit oluyor da okumaya olmaz mı..hayat okumak demek..yaşamak okumak...biraz daha okuyalım dostlar..doğruyu, gerçeği bulmaya çalışmak için, bakış açımız olsun diye, olgunlaşmak için okuyalım...

huzurlu günler.. vesselam....

elektrik olmasa...

belli bir saatten sonra ışıklar kapansın ve mum ışığında dinlensin insan..yeterince ışık, kararında ses ve huzur..

mumları, mum ışığını sevdiğimi bilen arkadaşlarım-dostlarım muhtelif zamanlarda sürprizler yapıyor bana..daha önce Z. Hanım çam ağacı şeklinde mumlar alırken, iki gün önce B. Hanım dan mum kandili ve hoş bir mektup geldi...

kitaplarımın yeni arkadaşlarına kavuştu..teşekkürler dostlar...

hayırlı sabahlar..

dün yoğun bir iş günüydü..yoğun ama öğretici, eğitici ve yeni kişilerle tanıştığım bir gün..yorulmasına yoruldum ama akşamında yakın zamanda bebeği doğacak bir arkadaşıma misafir olduk..küçücük bebek eşyalarıyla mutlu olduk..ve kahvelerimizi yudumlarken engin konulara dalmış bulduk kendimizi..istişare güzel..gece eve gelip hiçbir işe dokunmadım ve içim rahattı..kitaplarımı alıp kalorifere dayandım ve gece yarısını epey geçmişti..okudum yine..o kitaptan bu kitaba, o konudan bu konuya dala dala uyku vakti gelmişti...ve şimdi..bir an evvel akşam olsun istiyorum..hayatının merkezine neyi koyarsa insan ondan bahsedip duruyor..inşallah sıkılmıyorsunuzdur..sıkılmayın sakın :)))

vesselam...

yeni bir kitap..

daha önce kitaplarını okuduğum ve yakından takip ettiğim Mehtap Kayaoğlu' nun bir kitabı daha elimizde...gündüz eşim okuyor, akşam ben okuyorum.. Öfke Kontrolü..hepimizde olan ve kontrol etmesi gerçekten zor bir duygu..ve her gün defalarca öfkelenip zararlarını hem biyolojik anlamda hem de sosyal ilişkilerimiz anlamında görmekteyiz..nedenlerini araştırarak bu duyguyu inşallah olumlu hale getirebiliriz.

tavsiye ederim dostlar...

akşam okuması ve süt...

yeni kitaplarım iyi gidiyor..küçük öykü ve biyografi tadında..su gibi akıyor sayfalar..yanında büyük bir bardak süt içerek daha sevimli daha çocuksu oldu..her şeyi daha bir unutarak okumak iyi geliyor..

siz hangi kitabı/kitapları okuyorsunuz...

mutluyum...

mutluyum..kitapyurdundan kargomuz geldi...hem iki paket..hem de neler çıktı içinden neler..payıma düşenleri fotoğrafladım..akşam da eşiminkileri inşallah....
kahve de çıkıyor ya kutulardan..deymeyin keyfime..

...

bugün pazartesi....

hayırlı ve huzurlu bir hafta diliyorum size ilk olarak..
dün akşam Siret-i Meryem' i bitirdim..ibretlik bir kitap..herkese tavsiye ederim..
bugün ise iki yeni kitaba başlıyorum inşallah..

kolay gelsin...

selamlar..

hafta sonunun son saatleri..ve ben kahve dolu, tatlı mı talı ve bol dost sohbetli bir şeyler fısıldamak istiyorum size..
kahve deyince sular durur bende..her çeşidini sevmekle beraber ocak üzerinde fincanda yapılan sade Türk kahvesinin yerini hiçbiri tutmamakta bence.. fotoğraflarda görüldüğü gibi fincanın içinde arzu ettiğiniz tüm malzemeler karıştırılıp ocağın en kısık yerinde demlenmeye bırakılır..biraz geçince bir peçete ile sapından tutulur ve arada yukarı kaldırılarak özleşerek pişirilmesi sağlanır..köpükleri muhteşem, kokusu fevkalade olan kahvemiz kabarcıklar artınca içmeye hazırdır..geç soğuyan  ve özlü Türk kahvesine eminim bayılacaksınız..

ve kahve ile ilgili birkaç fotoğraf....

cumartesi günü n.hanım a misafir olduk..hazırlıkları ve güleryüzü için teşekkür ediyorum bir kez daha..

ve bugün çat kapı gelen z.hanım ile kitapların arasında sıcak çikolata keyfi yaptık..

inşallah dünya koşturmalarının arasında hepinizin ufak molaları vardır..huzurlu akşamlar diliyorum..vesselam...

sessiz dil....

yıllar önce ortaokul 7. sınıf da bir dönem boyunca hiç devamsızlık yapmadığım için sınıf hocam Zahide Hanım bana kitap hediye etmişti..Kalp Ağrısı-Halide Edip Adıvar..gözüm gibi baktım ona yıllarca..hala kitaplığımın en güzel yerinde saklamaktayım o hatırayı..o zamanlarda biz Türkiye' nin muhtelif yerlerini gezdiğimiz için annemin teyzemle mektuplarına şahit oluyordum..ve ben de yazmalıydım..ama kiminle..yaş küçük, nasıl başlamalı, ne anlatmalı..ve ilk mektubumu Zahide Hocama yazdım..içimden gelen en güzel teşekkürü etmek için uzun uzun yazdım..ve hocam da bana dönüş yaptı..ve yazışmaya başladık..bir cümle..iki mısra..yıllar geçtikçe arkadaşlarımla mektuplaşmaya devam ettim..bu sefer şehirler arası yolculuk yaptı zarflar..postacılar ne sözcükler taşıdı bilmeden..ve ben yazdıkça yazdım..bir defasından 1115 tane zarf saydım..kutular dolusu..ve öğretmenliğe başladım her girdiğim ilk sınıfta tüm öğrencilere mektup yazdırdım..arada birkaç öğrencimle hep yazıştık..yüzlerce ve binlerce mektup, taşındığımız her yeni şehre yanımda gelip şehirlere alışana kadar bana yaren oldu...ve eşimi de mektuplarla tanıdım..şimdi tanıdığım yeni insanlara da illa ki yazarım..hala yazıştığım dostlarımla telefonlarda paylaşmadığım bir şeyler bırakırım...
insana sabrı öğreten en değerli imkan: mektup değil mi...yıllarca saklanmayı tekrar tekrar okunmayı hak eden ve verdiği heyecanı hep diri olan..

yıllar geçti..çoğumuz çoluk çocuğa karıştık..bir çok olgu değişse de hayatımızda değişmeyen mektuplarımız var..hala çocuklar gibi seviniyoruz bir mektup aldığımızda yanlarına çocuklarımız için küçük hediyeleri katarak..arkadaşlarımın hepsine selam ediyorum..inşallah bizden görerek arkamızdan gelen yavrularımız da güzel duygularını kaybetmezler..kendi mutlu olurken karşısındakini de sevindirmeyi bilirler..dostunun acısına ortak olmayı yeğlerler tek başlarına gülmek yerine..
siz..mektuplarla nasıl aranız..bir iki kelam ama zarf içinde nasıl duygular uyandırır sizde...
kahvemizi de içtik..

vesselam...